Başak Daşman Röportajı

Parmaklıklar ardında dizisinin başarılı karakter oyuncusu Başak Daşmanla Yeni Yüzler ekibi olarak keyifli bir sohbet yapma şansı bulduk. Sıcak ve samimi bir ortamda geçen röportajı aşşağıda bulabilirsiniz.

Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
Doğma büyüme İstanbulluyum..Ancak 8 yaşına kadar İstanbul’da çiftlik hayatı yaşadım diyebilirim..Tavşanlarım,kedilerim ve içinde meyve ağaçları olan bir bahçem vardı..Birlikte çatılarda ve ağaç tepelerinde dolaşmaktan keyif aldığım arkadaşlarım..ve pek tabi çocuk yetiştirmekten anlayan bir ailem..O yüzden mutlu bir çocukluk geçirdim..Daha sonra ise iki tane kardeşim oldu..Şimdi daha da mutluyum..

Büyümenin en zor tarafı peki..
Galiba cesaretinin -ne kadar inkar etmeye kalkışsanda -azalıyor olması..ve garip gelebilir ama doğru ve net karar vermekte zorlanmaya başlamak..Şöyleki çocukken herşey çok daha az karmaşık olduğundan bir bakışta aslında iyi ve kötüyü birbirinden ayırmak daha kolaydır ama büyüdükçe açıklamalar,bahaneler ,öyküler girer işin içine..

Peki okul yılları..?
Çalışkan bir öğrenci oldum her zaman.. o yüzden bu konuda ailemi pek üzmemişimdir..ilk ve ortaokul yıllarımda yüzme antrenmanlarımla ve lise de ise tiyatro çalışmalarımla beraber yürüttüm okulu hep .Liseden sonra Sanat tarihine girdim ve iki yıl okuduktan sonra tiyatro okumaya karar verdim ve dört yıllık tiyatro eğitiminden sonra sanat tarihine geri döndüm ..

O zaman tiyatroya lise yıllarında başladınız..
Evet.. Bir sınıf arkadaşımla, lise 1. sınıfta canımız sıkılmıştı bir gün ve bir oyun yazmaya karar verdik..daha sonra da onu bir yolunu bulup okulda sahnelettik ve oynadık..dedim ya çocukken cesaretimiz çok keyif verici oluyor..ve işte hep derler ya bir kere bu işe başlayınca vazgeçilmiyor diye,sanırım doğru..Daha sonra tiyatro kursuna gittim 6 ay..Çocuk tiyatrosu yaptım daha sonra..Derken üniversiteye gidince Devlet Tiyatrolarında figuranlık yaptım bir süre..sonra da okula girdim..

Peki kamera karşısına ilk ne zaman geçtiniz?
19 yaşındaydım..Devlet Tiyatrosunda figuranlık yaptığım sırada,Kıvılcım adlı bir dizide oynamaya başladım..Bu benim kamerayı ilk görüşümdü..Türkan Derya ile çalıştım ve ondan hatta o ekipteki herkesten çok şey öğrendim..Daha sonra Üzgünüm Leyla da oynadım ve o sıralar Çağan Irmak’ın ilk sinema filminde rol aldım..(Bana Şans Dile)..Daha sonra reklamlar,televizyon filmleri ve başka birkaç dizi..Şu anda ise TRT’ye çekilen Benimle Oynar mısın adlı çocuk programında oynuyorum..Çocuklarla beraber olmakta oldukça keyifli ..

Şöyle bir rol oynamaktan çok hoşlanırım ya da bunu oynamak istemem diyeceğiniz roller var mı..?
Değişik bir deneyim olabilecek olmasına rağmen bir tek kendimi oynamaktan hoşlanmam heralde..onun dışında herşeye karşı iştah duyabilirim..

Şu an oynadığınız Filiz Demir hakkında ne düşünüyorsunuz?
Vahşiliğini,saldırganlığını,herşeyi en iyi ben bilirim diyen tavrını ve hayatta kalma mücadelesini seviyorum..Filiz’i oynamak çok zevkli..Karanlık ama neşeli bir karakter..

Filiz Demir karakteri kötü bir karakter olmasına rağmen sevildi..
Evet ama dizi de oldukça sevildi..Bir gün bir kız yanıma gelip,’Sizin gibi olmayı çok isterdim ‘dedi..ben de gülerek ‘Nasıl yani katil ve uyuşturucu satıcısı mı dedim..Bana, ‘ hayır kendine güvenen ve güçlü’ dedi..Sanırım dizinin sevilmesinde temel unsurlardan biri de bu..yani ezilmiş kadın figürünün yerine isyan eden ve acılarını,öfkelerini gösterebilen kadınlar görmek seyirciyi etkiledi..

Yakında vizyona girecek olan İş Arıyoruz Filminde Banu karakterini canlandırdınız..Film hakkında ne söyleyeceksiniz?
Film Türkiye’deki işsizlik sorununa mizahi bir dille yaklaşıyor..İş arayanlar ve kariyer peşinde koşanların kara komedisi biraz..Biz çekerken oldukça eğlendik ,umarım izleyenlerde aynı derecede eğlenir..Oynadığım Banu karakteri işinde yükselmek için cazibezini kullanan bir kadın..Hırslı ,zeki ve güçlü..Filmin Türkiye’deki en büyük sorunlardan birini işliyor olması yüzünden ilgi göreceğini düşünüyorum..Gerçi Türkiye’nin o kadar çok büyük sorunu var ki,büyükte konuşmamak lazım..

Türkiye’de sizi bir oyuncu olarak en çok zorlayan şeyler nelerdir?
Türkiye’de oyuncu olmaktan önce insan olarak yaşama konusunda zorlayan o kadar çok şey var ki aslında..Bir türlü demokratikleşme sürecimizi tamamlıyamıyor olmamız bir sorun ya da eğitim sistemimizin bu kadar kötü işliyor olması bir sorun..Sağlık sistemi bir sorun,gelir adaletsizliği başka bir sorun..Bunlar uzayıp gider..Ve aslında bütün bunların bozuk işlediği bir temelin üzerinde oyuncu olmakta zor iş..Her parça bütünü oluşturur..Örneğin güvencesiz bir iş yapmak, ya da iş verenleri n çoğunun kafalarında yerleşmiş kesin yargıları kırmak zor iş..Aslında bu kadar genç ama kökleri güçlü bir ülkenin insanları olarak daha çalışkan ve değişime daha açık olmalıyız…


Oyuncu olmasaydım yaşayamazdım diyenlerden misiniz? Ya da eğer oyuncu olmasaydınız ne yapardınız..?
İnsan her türlü yaşar bu başka bir şey ama oyunculuk kesinlikle ilk,en güçlü ve en şevkli tercihim. Ama eğer oyunculuk yapamasaydım ya yazardım ya da sırtıma çantamı alıp çevre örgütlerinden birine katılırdım.. ya da belki de hem gezer,hem yazardım..

Peki en sevdiğiniz yazarlar..?
Aslında bu kalabalık bir kadro..Ama Ahmet Hamdi Tanpınar,Bilge Karasu,Yaşar Kemal ve Oğuz Atay ile başlayıp,Marquez,Boris Vian, Albert Camus,Kosinski,Trevanian ve Paul Auster ile devam edebilirim..

Geleceğe yönelik planlarınız..
İşimle ilgili planlarımdan bahsetmek bu meslek söz konusu olunca pek doğru sayılmaz..çünkü daha ziyade oyunculukta başkaları sizin adınıza plan yapar.. Ama arzularımdan bahsedecek olursam,daha karmaşık zevkli roller oynamak her zaman,tiyatroda sinemada ya da televizyonda..ve elimden gelenin en iyisini yapmak..Çalışmak ve keşfetmek..Birçok şey öğrenebileceğim ve öğrenmeye her zaman devam edebileceğim insanlarla beraber olup birşeyler üretebilmek..

Özel planlarıma gelirsek,başka ülkeler gitmek her fırsat bulduğumda, konuştuklarını dinlemek,yemeklerinden yemek..
İyi bir abla ,iyi bir dost ve belki daha sonra iyi bir anne olabilmek…

Bu içten röportaj için Başak Hanıma tekrar teşekkür ederiz (Yeni Yüzlerle Ekibi)


<<<Yeni Yüzlerle Ana Sayfasına Dönüş